Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
MERHABALARRR
DEYİMLER:
Acze düşmek : Güçsüz kalmak, beceriksiz olmak.
Aç açına : Aç olarak, hiçbir şey yemeden.
Aç bülaç : Perişan, yoksul, bakımsız bir durumda.
Açlıktan İmanı gevremek : Çok acıkmış olmak.
Açlıktan nefesi kokmak : Yoksul duruma düşmek.
Açlıktan ölmek: Dayanılamayacak ölçüde acıkmış olmak.
Açmaza düşmek: İçinden çıkılması zor bir durumla karşılaşmak.
Ağaç olmak : Birini ayakta uzun süre beklemek.
Ağzı bozuk : Küfürlü konuşmayı huy edinen, küfürbaz (kimse).
Ağzı burnu yerinde : Olduça güzel, yakışıklı (kimse).
Bağ bozmak : Mevsim sonunda bağdaki üzümleri toplamak.
Bağdaş kurmak: Sol ayağını sağ bacağın, sağ ayağını da sol baca ğın altına alıp oturmak.
Bağlandığı yerde otlamak : Yerinde saymak, hiçbir ilerleme göstermemek.
Basıp gitmek : Bir yerden çabucak ayrılmak, uzaklaşmak.
Basıp gitmek : Bir yerden çabucak ayrılmak, uzaklaşmak.
Basireti bağlanmak : Olabilecekleri sezdiği halde uygun biçimde davranmamak.
Can beslemek : Hiç kaygı duymadan, yalnızca yiyip içip rahatına bak mak.
Can borcu : İnsana yaşama olanağı veren Tanrı’ya ya da kendisini ölüm tehlikesinden kurtaran bir kimseye olan manevi borç.
Can borcunu ödemek : Ölmek, vefat etmek.
Canı ile oynamak : Tehlikeli işlerle uğraşmak.
Canı ile uğraşmak : Eski sağlıklı durumuna kavuşmaya çalışmak.
Canımın içi: Canım kadar çok sevdiğim kimse.
Canımı sokakta bulmadım : ‘Bu sıkıntıya katlanmaya, bu tehlikeye atıl maya hiç niyetim yok.” anlamında.
Canım yanmaz: Üzülmeye konu olan şey ile yol açtığı kötü durum arasında denklik olmadığı durumlarda kullanılan yazıklanma sözü.
Canına acımamak: Kendini tehlikelerden korumayı düşünmemek,, kendini yıpratmak, sağlığını düşünmemek.
ATASÖZLERİ:
Abanın kadri yağmurda bilinir: Her şeyin bir değeri vardır. Bir şeyin gerçek değeri (kadri) ise, ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu zaman ortaya çıkar.
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz: Kimi insanlar yaptıkları işten zevk duyarlar ve onu bırakmak istemezler; bu işi sürekli olarak, tekrar tekrar yapmaktan da hiç bıkkınlık duymazlar.
Abdalın dostluğu köy görünceye kadar: Çıkarı için yakınlık gösterip dostluk kuran kimse, beklediği yararı elde ettikten, işini yürütecek başka yollar bulduktan sonra sizinle olan ilişkisini keser.
Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık: Telâşla, sabırsızca ve ivedilikle yapılan işler genellikle kötü sonuçlar doğurur; kişiyi pişmanlığın içine iter.
Acele ile menzil alınmaz: Telâşlanıp ivmekle, sabırsız davranmakla daha çabuk sonuç alacağımız, başarı kazanacağımız sanılmamalıdır. Bilinmelidir ki her işin bir süresi vardır.
Acele işe şeytan karışır: Düşünüp taşınmadan, çabuk davranılarak yapılan işten iyi sonuç beklenmemelidir; o iş ya yanlış ya da bozuk olur.
Aç ayı oynamaz: Kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir; insan ya da hayvan olsun, çalışan mutlaka doyurulmalıdır.
Açık ağız aç kalmaz: Çalışan, didinen, ne istediğini bilen, bıkmadan usanmadan bunu dile getiren kişi geçim yolunu bulur; muhtaç duruma düşmez, aç kalmaz.
Açık yaraya tuz ekilmez: Acısı ve derdi taze olan bir kimsenin üzüntüsünü artıracak söz ve davranışlardan kaçınmak gereklidir.
Açık yerde tepecik kendini dağ sanır: Kıymetli, yetenekli kimselerin bulunmadığı veya az bulunduğu bir yerde, kendinde az da olsa bir şey bulunan kimse böbürlenmeye, büyüklük taslamaya başlar.
Balık baştan avlanır: Bir yeri yöneten oraya hâkim demektir. Eğer bir yeri ele geçirmek istiyorsan, oranın hâkimi olan yöneticileri ele geçirmen yeter.
Balık baştan kokar: Gerek bir aile, gerek bir topluluk ve gerekse bir ülkede baştaki yöneticilerin niyetleri ve tutumları bozuksa o yerdeki her şey de bozuk ve düzensiz olur. Ortada değerini koruyan bir şey kalmaz.
Başa gelen çekilir: Ne kadar istersek isteyelim kimi felâketleri, kötü durumları önleyemeyiz; üstümüze çöken acılara katlanmaktan başka bir şey gelmez elimizden. Bu durumda yapılacak tek şey sabırlı olmak, sıkıntılara katlanmayı bilmektir.
Başa gelmeyince bilinmez: İnsan başkalarının uğradığı felâketlerin, dertlerin ne denli acı olduğunu gerektiği gibi idrak edemez. Ne zaman ki benzer bir olayla karşılaşır ve acıyı tadar, işte o zaman anlar.
Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz: Bir insanın gücü sınırlıdır, tek başına her işi yapamaz. Kimi zor işleri yapması için de başka insanların gücüne, işbirliğine ihtiyaç duyar. Güçler birleştirilince zor işlerin yapılması da kolaylaşır. Çünkü birlikten kuvvet doğar.
Baş dille tartılır: Kişilerin ne kadar akıllı, ne kadar düşünceli oldukları söyledikleri sözlerle ölçülür. Çünkü konuşmaların tutarlı ve yerinde olup olmaması böyle bir ölçüm için en elverişli yolların başında gelir.
Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın: Bir işin yapılmasını tecrübesiz, beceriksiz, ustalığı olmayan kişilere teslim eden, meydana gelebilecek zararlara katlanmaya da hazır olmalıdır.
Baş kes, yaş kesme:Tabiatı zengin kılan, bir yeri yaşanılacak hâle getiren unsurların başında ağaç gelir. Hayatımız için yararları o kadar çoktur ki, yaş bir ağaç kesmek, bir insan öldürmek gibidir.
İYİ DERSLERRR
Tarih: 2016-11-21 12:36:34 Kategori: Genel Kültür
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Deyimler Ve Atasözleri Nedir
DEYİMLER:
Acze düşmek : Güçsüz kalmak, beceriksiz olmak.
Aç açına : Aç olarak, hiçbir şey yemeden.
Aç bülaç : Perişan, yoksul, bakımsız bir durumda.
Açlıktan İmanı gevremek : Çok acıkmış olmak.
Açlıktan nefesi kokmak : Yoksul duruma düşmek.
Açlıktan ölmek: Dayanılamayacak ölçüde acıkmış olmak.
Açmaza düşmek: İçinden çıkılması zor bir durumla karşılaşmak.
Ağaç olmak : Birini ayakta uzun süre beklemek.
Ağzı bozuk : Küfürlü konuşmayı huy edinen, küfürbaz (kimse).
Ağzı burnu yerinde : Olduça güzel, yakışıklı (kimse).
Bağ bozmak : Mevsim sonunda bağdaki üzümleri toplamak.
Bağdaş kurmak: Sol ayağını sağ bacağın, sağ ayağını da sol baca ğın altına alıp oturmak.
Bağlandığı yerde otlamak : Yerinde saymak, hiçbir ilerleme göstermemek.
Basıp gitmek : Bir yerden çabucak ayrılmak, uzaklaşmak.
Basıp gitmek : Bir yerden çabucak ayrılmak, uzaklaşmak.
Basireti bağlanmak : Olabilecekleri sezdiği halde uygun biçimde davranmamak.
Can beslemek : Hiç kaygı duymadan, yalnızca yiyip içip rahatına bak mak.
Can borcu : İnsana yaşama olanağı veren Tanrı’ya ya da kendisini ölüm tehlikesinden kurtaran bir kimseye olan manevi borç.
Can borcunu ödemek : Ölmek, vefat etmek.
Canı ile oynamak : Tehlikeli işlerle uğraşmak.
Canı ile uğraşmak : Eski sağlıklı durumuna kavuşmaya çalışmak.
Canımın içi: Canım kadar çok sevdiğim kimse.
Canımı sokakta bulmadım : ‘Bu sıkıntıya katlanmaya, bu tehlikeye atıl maya hiç niyetim yok.” anlamında.
Canım yanmaz: Üzülmeye konu olan şey ile yol açtığı kötü durum arasında denklik olmadığı durumlarda kullanılan yazıklanma sözü.
Canına acımamak: Kendini tehlikelerden korumayı düşünmemek,, kendini yıpratmak, sağlığını düşünmemek.
ATASÖZLERİ:
Abanın kadri yağmurda bilinir: Her şeyin bir değeri vardır. Bir şeyin gerçek değeri (kadri) ise, ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu zaman ortaya çıkar.
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz: Kimi insanlar yaptıkları işten zevk duyarlar ve onu bırakmak istemezler; bu işi sürekli olarak, tekrar tekrar yapmaktan da hiç bıkkınlık duymazlar.
Abdalın dostluğu köy görünceye kadar: Çıkarı için yakınlık gösterip dostluk kuran kimse, beklediği yararı elde ettikten, işini yürütecek başka yollar bulduktan sonra sizinle olan ilişkisini keser.
Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık: Telâşla, sabırsızca ve ivedilikle yapılan işler genellikle kötü sonuçlar doğurur; kişiyi pişmanlığın içine iter.
Acele ile menzil alınmaz: Telâşlanıp ivmekle, sabırsız davranmakla daha çabuk sonuç alacağımız, başarı kazanacağımız sanılmamalıdır. Bilinmelidir ki her işin bir süresi vardır.
Acele işe şeytan karışır: Düşünüp taşınmadan, çabuk davranılarak yapılan işten iyi sonuç beklenmemelidir; o iş ya yanlış ya da bozuk olur.
Aç ayı oynamaz: Kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir; insan ya da hayvan olsun, çalışan mutlaka doyurulmalıdır.
Açık ağız aç kalmaz: Çalışan, didinen, ne istediğini bilen, bıkmadan usanmadan bunu dile getiren kişi geçim yolunu bulur; muhtaç duruma düşmez, aç kalmaz.
Açık yaraya tuz ekilmez: Acısı ve derdi taze olan bir kimsenin üzüntüsünü artıracak söz ve davranışlardan kaçınmak gereklidir.
Açık yerde tepecik kendini dağ sanır: Kıymetli, yetenekli kimselerin bulunmadığı veya az bulunduğu bir yerde, kendinde az da olsa bir şey bulunan kimse böbürlenmeye, büyüklük taslamaya başlar.
Balık baştan avlanır: Bir yeri yöneten oraya hâkim demektir. Eğer bir yeri ele geçirmek istiyorsan, oranın hâkimi olan yöneticileri ele geçirmen yeter.
Balık baştan kokar: Gerek bir aile, gerek bir topluluk ve gerekse bir ülkede baştaki yöneticilerin niyetleri ve tutumları bozuksa o yerdeki her şey de bozuk ve düzensiz olur. Ortada değerini koruyan bir şey kalmaz.
Başa gelen çekilir: Ne kadar istersek isteyelim kimi felâketleri, kötü durumları önleyemeyiz; üstümüze çöken acılara katlanmaktan başka bir şey gelmez elimizden. Bu durumda yapılacak tek şey sabırlı olmak, sıkıntılara katlanmayı bilmektir.
Başa gelmeyince bilinmez: İnsan başkalarının uğradığı felâketlerin, dertlerin ne denli acı olduğunu gerektiği gibi idrak edemez. Ne zaman ki benzer bir olayla karşılaşır ve acıyı tadar, işte o zaman anlar.
Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz: Bir insanın gücü sınırlıdır, tek başına her işi yapamaz. Kimi zor işleri yapması için de başka insanların gücüne, işbirliğine ihtiyaç duyar. Güçler birleştirilince zor işlerin yapılması da kolaylaşır. Çünkü birlikten kuvvet doğar.
Baş dille tartılır: Kişilerin ne kadar akıllı, ne kadar düşünceli oldukları söyledikleri sözlerle ölçülür. Çünkü konuşmaların tutarlı ve yerinde olup olmaması böyle bir ölçüm için en elverişli yolların başında gelir.
Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın: Bir işin yapılmasını tecrübesiz, beceriksiz, ustalığı olmayan kişilere teslim eden, meydana gelebilecek zararlara katlanmaya da hazır olmalıdır.
Baş kes, yaş kesme:Tabiatı zengin kılan, bir yeri yaşanılacak hâle getiren unsurların başında ağaç gelir. Hayatımız için yararları o kadar çoktur ki, yaş bir ağaç kesmek, bir insan öldürmek gibidir.
İYİ DERSLERRR
Tarih: 2016-11-21 12:36:34 Kategori: Genel Kültür
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx